Uykudan önce, bir adet..
26 Nisan 2014 Cumartesi
Aykırı
28 Mart 2014 Cuma
Yolun başı
Çıktığım, gittiğim yolların hep sonu oldu. Başında çok düşünmüyor insan, sadece güzergah belirlemeye çalışıyor. Muhtemelen belirlediği güzergahtan çok hoşlanmıyor. Ama bir umut o yola çıkıyor. Hemen hemen her yazarın kafasında bir yol sorunsalı var (Kendimi yazar saymıyorum, yanlış anlama!).
Yapmak istemeyip yaptıklarım, yapmak isteyip yapmadığım o kadar çok ki.. Saymasını bıraktım, rakamlarım yetmedi saymaya. Kafamdaki seslerle yaşadığımı sandım, seslerin aslında yaşadığını farketmem çok zaman aldı. Şimdi aklımda yine bir "yol" sonu var: Ne olacak yani?
Uzun zaman oldu yolculuk yapmayalı, belki bu yüzden aklıma girmeleri..
Belki..
16 Mart 2014 Pazar
13 Kasım 2013 Çarşamba
Solumdan.
Diyordu acımasızca. Acımasızlığının farkında olmayarak hem de. Boş bir sayfanın boş bir kısmındaydı. Zaman onun yanında oluyordu bu sefer. Ve geçmiyordu. Soluğu kesiliyordu ve ses çıkarmamaya özen gösteriyordu. Işığın değmediği her alan karanlık mıdır? Ne olmalıydı ki başka? Kimin hangi düşüydü bu?
Düşmelerde en başarılı olanların arasındaki konuşmaydı bu. Sanki biliyordu da herkes diğerinin acısını, kimsenin umru değildi. Olsun-du, herkesde vardı. Acısının çıkarılamadığı bir başka kumar. Sesin çıkmadığı bir başka oyun.
Sussana biraz da sen?
4 Ağustos 2013 Pazar
Hani kimi zaman.
27 Mayıs 2013 Pazartesi
Hı hı.
Uzun zaman gibi geliyor değil mi? Oysa ne kadar kısa çoğuna göre. Bence yerinde.. Öyle olmalı. Sana bir hediye aldım. Güle güle hayal et şimdi bu balonları.
Hayallerin ve gerçeklerin yine çakışacağı bir gün yaşayacaksın. Demedi deme. Olsun, sen bir yolunu bulursun. Kendine, kendince ‘bi’ kıyak yaparsın. Olur o zaman. Çok da güzel olur. Kendine hediyen böylesi olsun misal: