26 Nisan 2014 Cumartesi

Aykırı

Dua etmek için iyi bir zaman değil. Mekan zaten uygun değil. Ama bir bakış, bir gülüş; tüm olmazları oldurabiliyor. Asla dediklerimiz gerçekleşebiliyor. Zamanı kontrol edebileceğimizi sanıyoruz her seferinde. Edemiyoruz!! Kimse de bu duruma aymıyor! 
Uyandırıldığımız nice düşlerden birini görüyoruz. Hala aynı şarkı dilimizde. Hala sanki kimse bize dokunamaz! Tüm kırılmaz camlar kırılıyor aslında. Sadece idrak edemiyoruz. 

Sonra elimizde kalanı sevip büyütüyoruz. Kolay gelmiş, gitmiş kime ne?

28 Mart 2014 Cuma

Yolun başı

Alakasız birisine, alakasız bir mesajımda söylemiştim: "Bizi yolda kaybetsem?"
Çıktığım, gittiğim yolların hep sonu oldu. Başında çok düşünmüyor insan, sadece güzergah belirlemeye çalışıyor. Muhtemelen belirlediği güzergahtan çok hoşlanmıyor. Ama bir umut o yola çıkıyor. Hemen hemen her yazarın kafasında bir yol sorunsalı var (Kendimi yazar saymıyorum, yanlış anlama!).
Yapmak istemeyip yaptıklarım, yapmak isteyip yapmadığım o kadar çok ki.. Saymasını bıraktım, rakamlarım yetmedi saymaya. Kafamdaki seslerle yaşadığımı sandım, seslerin aslında yaşadığını farketmem çok zaman aldı. Şimdi aklımda yine bir "yol" sonu var: Ne olacak yani?
Uzun zaman oldu yolculuk yapmayalı, belki bu yüzden aklıma girmeleri..
Belki..

16 Mart 2014 Pazar

Pişman olunacak şeyler yapmayı seviyor insan. İçinde bir yerlerde aslında bir karşı duruş sergiliyor. Istemese de istemediği birine dönüşebiliyor. Bunu farkediyor ama terk etme noktasında sıkıntı yaşıyor. 
Herkes hep kendini anlayacak anlatacak bir şeyler arıyor. Bulamıyor. Cevabı bulduğunu sandıkları aslında yanından bile geçmiyor cevabın. O saçma umut oyunu yok mu, işte o insanı öldüren asıl.
Kendini bir yerlere oturtamamaktan geçiyor eksik düşünce. Ve hiç tanımadığın birisine aynadan bakan oluyorsun..

Dur. Sus. Çok oldu bu. Sus.