24 Ocak 2013 Perşembe
Yasushi Yoshida
İnsanın umarsızlığına.. Öykü gibi, hayat hikayesi gibi, düş gibi, ölüm gibi..
"Kıyıda köşede ve sessizlik içinde kalınız."
20 Ocak 2013 Pazar
Uyanırsak, dokunma.
10 Ocak 2013 Perşembe
6 Ocak 2013 Pazar
Resim
En çok ben göz çizmeyi sevdim. El çizmeyi istedim, beceremedim. “Bir gün belki”lere takıldı o da. Göz insan canlısındaki en garip organdı, belki ben de bundan sevdim. Bir de ne kadar görmek istemesem de, insanın içindeki kötülüğü hep gözlerinde gördüm. Ele verici organ olsun bundan sonra literatürdeki adı.
Bugün çok insan gördüm; gözlerime gözlerini diken, gözlerimde bir bakış yakalamaya çalışan ya da kaçan –en çok da kaçan! Oysa kirpi kaçmıştı ayak uçlarına, yorganları o yüzden ısıtmıyordu. Söyledim de, güldüler anca. Yapacak bir şey yok, herkesi kurtaramazsın..
En çok ellerim acıyor, yaralanıyor ve de hatırlıyor. Genelde ellerim unutmuyor, gözlerim yaşıyor. Genelde bu düzen hiç bozulmuyor. Bir garip savruş şekli kirpinin, ayak ucundan beynine.
Hadi bakalım.
5 Ocak 2013 Cumartesi
Zaman
Ne kendimize ne de başkalarına verdigimiz sözlerin bir anlamı kalıyor boşlukta. Geçeceğini dusleyip mavi rüyalara uyuyoruz. Uyandıran kişiden hiç haz etmiyoruz.
Ursula'nın kitaplarına sığınıyorum çoğu zaman, bir de can acısı için Umay Umay'in kitaplarına. En çok da kırdığım potlara yanıyorum. Kitaplar belki sakinleştirirdi oysa?
Susmalı, yutmalı kelimeleri. Her zamanki gibi.