25 Mart 2010 Perşembe

hadi ama,
hadi ama,
hadi.....

ve böyle derken buldu kendisini, kızgın, kırılmış, yanmış, yanılmış... oyunda sobe diyen olmak istemezken, ebelenen hiç olamadım derdi kendine. sıkılmışlığı da cabası...

saçma bunlar, saçma şeyler bunlar, saçmalar işte..

daha erken saatlerde başlayıp hayata, daha geç bitirmek isterdi sanırım. ya da nerden bilsindi ki hayat zaten oyuna dahil gidip gelme telaşları içinde savrulmakta...

geçecek değil mi? geçecek. hı. hı.

15 Mart 2010 Pazartesi

ve ben bugün yeniden kokunu hissetmenin, huzurumu bulmanın mutluluğunu yaşadım :)

çok güzelsin sen biliyor musun?

14 Mart 2010 Pazar

hep o anın gelmesini istemiştim aslında sesler gelecek söyleyecek dileğimi ve ben yine orada bulacağım kendimi her zaman istediğim gibi ama olmadı beklenilen seslenme hiiiç olmadı ki o sözler can damarıydı hani bir zamanlar durup herşey o devam ederdi ses akar giderdi ve olmadı ama ne yazık ki

istenilmeyen birşey değil belki güncel olan ama gel gör ki ruh eskide kalmış kalmakta durmakta tek bir fırsat daha diye çığlık fısıldamakta

ve p....!

11 Mart 2010 Perşembe

ve aslında hiç gereği yokken başa dönülebilecek bir sayfa açılır ki istenmemiştir de aslında neden yapılır neden açılır bilinmez sonra bir hayal kurulur ki bu hayal ilk defa başka birini de içermektedir aslında istenilmeyecek birisidir belki de ama nedense yapılır edilir en sonunda farkına varılır o sayfa açılırken bu hayalin gereksizliği şimdi sonrasına bakılır saçmalıyorsun denir kendi kendine saçmalıyorsun neden yapıyorsun yapmaman gerektiğini bilerek ve en sonunda başa dönmeyeceğini anlar kişi başa dönmek istemediğini sayfa acımasız bir hızla kapatılır bir daha açılmayacak gibi içinden gelen hayır bir gün yine açacaksın dese de ki inanmamak için bir milyon sebebi vardır e daha ne olsundur ki zaten...

parmaklarımın hızından nefes hızımı ayarlayamadım yine değil mi

*bitti!