5 Ocak 2013 Cumartesi

Zaman

Sadece bilmediklerimiz üzerine kuruyoruz afilli cümleleri. Hiç gercek acıyı tatmamış insancıklarız aslında. Her öğüdün sonu bir hiçliğe uzanıyor; biliyoruz da görmezlikten geliyoruz anca.

Ne kendimize ne de başkalarına verdigimiz sözlerin bir anlamı kalıyor boşlukta. Geçeceğini dusleyip mavi rüyalara uyuyoruz. Uyandıran kişiden hiç haz etmiyoruz.

Ursula'nın kitaplarına sığınıyorum çoğu zaman, bir de can acısı için Umay Umay'in kitaplarına. En çok da kırdığım potlara yanıyorum. Kitaplar belki sakinleştirirdi oysa?

Susmalı, yutmalı kelimeleri. Her zamanki gibi.

Hiç yorum yok: